Prehistorik Dönem: Mağara resimleri ile sanatın doğuşu
Sanatın doğuşuna dair ilk bulgular yaklaşık 40.000 yıl öncesindeki Lascaux mağara resimlerine dayanıyor. İlk bakışta sadece av sahnelerini andıran bu resimlerin, incelendikten sonra büyü ve ritüelleri de anlattığı anlaşılmış. İşin en güzel ve ilginç kısmı ise on binlerce yıl önce yapılmış bu eserlerde kullanılan doğal boyaların hâlâ canlılığını koruması. Resimlerdeki kalıcılığın nedeni kullanılan kök boyalar ve doğal pigmentler.
Yunan ve Roma Dönemi’nde keşfedilen ‘mükemmel’ matematik
(MÖ 5. yüzyıl- MS 4. yüzyıl)
Sanat tarihinde devrim yaratan dönemlerden biri hiç kuşkusuz Antik Yunan ve Roma Dönemi’dir. Altın Oran kavramının hayatlarımıza dâhil edildiği bu dönem, matematiğin öneminin de anlaşılması açısından etkili olmuştur. Parthenon Tapınağı bu orana uygun inşa edilmiş; mükemmel vücut oranlarıyla yapılmış Yunan heykelleri, doğadaki dengeyi sanatla anlatmıştır. Dönemin heykelleri, hareket ve yaşamı sanat formunda ifade etmeyi başardıkları için adeta devrim niteliği taşıyorlar.
Orta Çağ döneminde sanat, dinin diliydi
(5. yüzyıl - 15. yüzyıl)
Gotik bir havanın hâkim olduğu katedraller başta olmak üzere bu dönemde sanat sadece estetik için değil; dini mesajların kitlelere iletilmesi için de kullanılıyordu. Bu özenle tasarlanmış camlarda kullanılan renklerin her birinin dini bir anlamı bulunuyordu. Devasa vitray pencerelere işlenen motiflerin en çarpıcı örneklerinden biri Paris’teki Notre-Dame Katedrali’nin ünlü gül penceresidir.
Rönesans: Gerçeklik ve derinlik resme giriş yaptı
(15. yüzyıl - 17. yüzyıl)
Filippo Brunelleschi’nin 15.yüzyılın başında keşfettiği tek nokta perspektifi, sanat tarihinin devrim yaratan gelişmelerinden biri. Resimlerdeki gerçeklik duygusu ve derinlik, bu perspektif ile var oluyor. Bu akımın mükemmel örneklerinden biri Leonardo da Vinci’nin Son Akşam Yemeği eseridir. Rönesans, insan anatomisinin detaylı incelendiği; bilimin ve sanatın el ele ilerlediği bir dönemdi.
Barok ve Rokoko: İhtişamlı detayların dönemi
(17. yüzyıl - 18. yüzyıl)
Duygusal yoğunluğun ön planda olduğu 17. yüzyıl Barok sanat döneminde hareket ve dramatik ışık kullanımı fazlaydı. Amaç, izleyicide güçlü dramatik bir etki bırakmaktı. Bunun en iyi örnekleri olarak Caravaggio’nun ışık kullanımı ve Bernini’nin heykelleri gösterilebilir. Aristokrat sınıfının, detay ve ihtişamla sanata etkilerini ortaya koyduğu Rokoko dönemi ise 18.yüzyılda hayatlarımıza dâhil oldu. Süslü ve zarif ortaya çıkışıyla dikkatleri üstüne topladı.
Modern sanat: Gördüğün değil hissettiğin şey
(19. yüzyıl - 20. yüzyılın başları)
Claude Monet ve arkadaşları, 19.yüzyılda daha önce yapılmamış bir şeyi deneyerek ‘anı yakalama’ fikrini temel alan bir sanat anlayışını literatüre soktu. Monet, İzlenim: Gün Doğumu tablosu ile adeta geleneksel sanattan kopuşun temsili oldu. Eleştirmenler ilk başlarda bu eser için ‘henüz bitmemiş’ yorumları yapsalar da izlenimcilik akımı sanat dünyasında köklü bir değişimin adımlarını çoktan atmıştı. Bu akım ile sanatçı dünyayı nasıl gördüğünü değil onu nasıl hissettiğini anlatıyordu.
Çağdaş sanat: Aslında her şey sanattır
(20. yüzyılın ortalarından günümüze)
Politikadan sosyal konulara, toplumsal gündemlerden kişisel problemlere kadar tüm güncel ve insani konu başlıkları çağdaş sanatın kapsayıcılığına giriyor. Performans sanatları, enstalasyon (yerleştirme sanatı), video gibi yeni sanat akımları ile sanatçıların kitlelerine ulaşması için artık daha fazla seçenekleri var. Bu tercihlere ek olarak dijital teknolojinin etkisi de sanatseverlere ulaşabilmek için azımsanamayacak bir güç.
コメント