Sanat Düşünürleri Bir Parti Temasına İlham Olsaydı Nasıl Gözükürdü?

Platon: İdealar Diyarı Partisi

Bu partinin mottosu mükemmellik. Platon’un temasındaki her şey geometrik şekiller, varaklı

süslemeler ve beyaz mermer masalarla bezenmiş orantılı bir düzen içinde yer alıyor.

Davetliler, ‘gerçek’ dansların sadece zihinsel olduğunu konuşurken, herkes kusursuz

kokteylin peşinde.

Aristoteles: Doğal Harmoni Bahçesi

Aristoteles’in partisi, doğanın ve dengeli yaşamın kutlandığı botanik bir cennet. Düzen ve

mantığın hâkim olduğu temada; simetriyle yerleştirilmiş bitkilere, insana sakinlik veren

müzikler eşlik ediyor. Sanatseverler, doğal elementlerden yapılmış yiyecekler yerken, bir

yandan mükemmel dansın sırrını tartışıyor.

Simone de Beauvoir: Özgür Ruhlar Buluşması

Burası, herkesin özgürce kendini ifade ettiği, toplumsal normların yıkıldığı bir karnaval. Neon

ışıklar, canlı müzik ve devasa feminist semboller her yerde. Kadın-erkek fark etmeksizin

herkes, kalıpları yıkıp özgürlüğü dansla kutluyor. ‘Kimse size kim olacağınızı söyleyemez!’

mottosu her köşede yankılanıyor.

Immanuel Kant: Estetik Balosu

Kant’ınki partiden ziyade bir balo desek daha doğru olur. Güzellik kavramının sanatla

birleştiği bu sofistike baloda, altın varaklı aynalar, klasik müzik, zarif kıyafetler bu temanın

kalbini oluşturuyor. Davetliler, her detayı titizlikle incelerken sanat ve güzelliğin ne anlama

geldiği üzerine ciddi tartışmalara dalıyorlar. Şampanya bardakları, estetik yargıların havada

uçuştuğu bu zarif buluşmanın vazgeçilmezi.

Karl Marx: Devrimci İşçi Partisi

Marx’ın partisi tam bir devrim gecesi. Grafitilerle bezenmiş duvarlar, kırmızı bayraklar ve

ateşli konuşmalarla aydınlanan bu etkinlikte herkes işçi tulumları içinde dans ediyor. Devrim

marşları, herkesin coşkuyla katıldığı bir meydan havası yaratıyor. Parti, sanatın halk için

olduğunu haykırıyor adeta.

Jean-Paul Sartre: Anlamsızlık Karnavalı

Sartre’ın partisi varoluşunuzu onurlandırmak için organize edilmiş bir doğum günü partisi

gibi. Her şey rastgele, kendiliğinden oluyor. Kimse plan yapmıyor, herkes anın tadını

çıkarıyor. Mistik maskeler, karışık dekorlar ve derin düşünceli bakışlar bu geceyi

şekillendiriyor. Anlamsız ama bir o kadar eğlenceli dans figürleri arasında herkes kendi

‘oluşunu’ sorguluyor.

Sigmund Freud: Rüya Alemine Yolculuk

Freud’un partisi, rüyalar ve bilinçaltının serbest kaldığı bir gece. Sis makineleri, loş ışıklar ve

rüya sembolleri her köşede birbirini sobeliyor. Davetliler, kendilerini maskelerin arkasına

gizleyerek dürüst olmanın ferahlığını belki de ilk defa bu denli yaşıyor. Kendi bilinçaltlarının

derinliklerine inerken dans pistinde hayal ve gerçek arasında gidip geliyorlar. Bu partide,

Freud’un analizleri dansla buluşup gizemli bir dünya meydana getiriyor.

Leonardo da Vinci: Bilim ve Sanat Şovu

Bazı partiler sunduğu kuvvetli görsel imgeler ile büyüleyip, göz doygunluğu yaratır. Da

Vinci’nin partisi de onlardan biri. Bilimsel deneyler, dev makineler ve inanılmaz sanat

eserleriyle dolu bu gecede yaratıcılık zirvede. Dronlar gökyüzünde dans ederken, misafirler

devasa sanat enstalasyonları arasında bilim ve sanatın buluşmasını kutluyor.